Lexique
mot | Türkçe | Français | English |
---|---|---|---|
Ekrem | |||
Islam | iki kelimeden olusur, Silm ve Selam. Silm : baris,güven, huzur. Selam : mutluluk, esenlik, güvenlik | Composé de deux mots, Silm : paix, confiance, sérénité. Et de Selam : bonheur, santé/bien être, sécurité. | |
Kerim | çok cömert. Özgürlüğe çok düskün. Özgürluğün kaynaği | Très généreux. Très attaché à la liberté. Source de la liberté | |
Kuran | Cağiran, okunan ve toplayan kitap. Okunacak ve cağriya değecek seyleri toplayan kitap | Celui qui appelle, se lit et regroupe. Celui qui regroupe les textes qui doivent etre lu | |
Mecnûn | Delirmis. Cin tasallutuna uğramis. Büyülenmis | ||
Mümin | Iman eden. Muhammedin gösterdiği biçimde iman eden | Avoir la foi. Celui qui possède une foi tel que montré par Mahomet | |
Rahim | Merhametli > E.Yuksel | Protecteur, pardonneur, bienveillant. | |
Rahman | Sevkatli > E.Yuksel | Clément, indulgent, doux, généreux, tolérant. | |
Rahmet | Merhamet, sevgi, sevkat, acima, esirgeme | ||
Riya | Gosteris. Ikiyuzluluk. Içi-disi baska olmak. Oldugu gibi gorunmemek veya gorundugu gibi olmamak. | Affichage. Hypocrisie. Être différent à l'intérieur et à l'extérieur. Ne pas être tel qu'on apparaît ou ne pas apparaître tel qu'on est. | |
Şirk | Ortaklik. Allah'a ortak kosma. Allah'in yanina-yoresine yedek ve ikincil ilahlar koyma. Allah'a özgü yetkileri kullanmaya kalkma. Peygamberleri Allah'in elçisi olmaktan çikarip Allah'in bir tür ortagi konumuna getirme | ||
Tağut | Azgin, hak tanimaz, zalim kisi. Seytan. | ||
Takva | Sakinmak, korunmak. Allah'in iradesine ters dusen seylerden sakinmak. | ||
Tûr | Tûr daği. Dağ | ||
Tûr-i Sîna | Musa'nin Allah ile konusmaya çikitiği dağ | ||
Cihat | Yoğun gayret harcamak, didinmek. Allah yolunda bilim üretmek. Insanin iç dünyasini temizlemek için dedinmek.Insan haklarinin çiğnenmesi ve toprak isgaline karsi savasmak. (Islam, din yaymak için savasmak seklinde bir cihat kabul etmez) | ||
Kafir | |||
Muhammed | Allahi cok öven (E.Yuksel) | ||
Musrik | Sirke girmis, Allah'a ortak kosmus olan. Tehvit inancinin disina cikmak. | ||
Munafik | Bölücü, parçalayici. Ikiyüzlü. Içi baska, disi baska olan. | ||
Kul | |||
Nebi | |||
Kiyamet evreni | |||
Kiyamet bolgesel | |||
Secde | Rüku'dan fazla egilme hali. Alni yere veya yer hükmünde bir seye degdirecek sekilde egilmek. Büyüklügünü, üstünlügünü kabul ve itiraf etmek anlaminda egilmek. | ||
Ruku | Egilmek. Secdeden daha az miktarda egilmek. | ||
Fitne | Bölücülük, bozgunculuk, düzensizlik, karmasa. Tüm bu olumsuzluklara yönelik faaliyet ve tavir. | ||
Deist | Tanri'ya inanip da dine inanmayanlarin zihniyeti | ||
Theist | Tanri'ya ve dine bir bütün olarak inananlarin zihniyeti ifade etmek için kullanilmaktadir | ||
Athéist | Tanri'ya inanmayan | ||
ibadet | is yapip deger uretmek. Yakarmak. Kulluk-kölelik etmek. | ||
Bağy | Kiskancilik, doymazlik, azginlik, dengesizlik, yalancilik, kibir, zulüm, zinakarlik. Ex : Bakara 213 devrim mesajin omurgasini olusturan ve terorist anlamina da gelen bâğî kelimesinin kökü olan bagy Kur'an da en hayati mesajlarin verilmesinde kullanilan sozcuklerden biridir. | ||
Gulüv | azma, asirilik | ||
Ser | Kotuluk, haksizlik, zulüm, acimasizlik, bozgunculuk gibi olumsuzluklarin ortak adi. | ||
Küfür | Bir seyin üsütünü örtmek. Bir seyi saklamak. Gercegi örtüp saklaman. Nankörlük etmek. | ||
Beyyine | Kanit, belge. Akil isletme veya vahyin bildirimi ile elde edilen kanit. Ayet. | ||
Kevser | Bol ve berektli varlik. Hayirli ve bol rizik. Hayirli ve sürekli soy. Bol ve sürekli su. Sonzuzluk yurdu. Bitip tükenmek bilmeyen onur ve sayginlik. | ||
Infak | Harcama. Paylasma. Sahip oldugu nimet ve imkanlardan baskalarina pay çikarma | ||
Irtidat / murted | Dinden cikma. Baska dine geçme. Islam'i terk etme. (Irtidat edene mürted denir.) | ||
Zikir | Kur'an okumak. (Kur'an'in adlarindan biride Zikir'dir.) Anmak. Unutmamak için sürekli tekrarlamak. Allah'i anmak. | ||
Vahy | Allah'in peygamberlere mesaj gönderme yolu ve sekli. Allah'in varliklara temel iç güdülerini bildirme sekli. (Ariya bal yapmasinin bildirilmesi bu türdendir.) | ||
Tevekkül | Vekil etmek. Allah'i vekil etmek. Allah'a dayanip güvenmek. |
people found this article helpful. What about you?